28 Haziran 2015 Pazar

Anlatmak ile bitiremeyeceğim şehir; TRABZON

Kendi memleketim diye torpil geçtiğimi düşünenleriniz olacaktır elbet. Tamamen haklılar :] İlk gezi yazı hakkımı tabi ki memleketime tanıyacaktım. 1 aya yakındır bu yazı için itina ile uğraştım. Onlarca kitap karıştırdım,eski resimleri bulabilmek için arşivlerimi talan ettim, büyüklerimi ziyaret edip doğru bilgiler edinmeye çalıştım... Anlatarak bitiremeyeceğimi başta da belirttim  lakin ufak bi gezi için yeterli bilgileri elde ettim bile :]

Trabzon Ve Tarihi

Trabzon, Türkiye'nin bir ili ve en kalabalık yirmi dokuzuncu şehri. 2014 itibarıyla 766.782 nüfusa sahiptir. Trabzon, günümüzde Karadeniz Bölgesi'nin Samsun'dan sonra ikinci büyük kentidir. Trabzon, 12 Kasım 2012 tarihinde kabul edilen büyükşehir yasa tasarısı ile büyükşehir belediyesi olmuş ve merkez ilçe kaldırılarak Ortahisar ilçesi kurulmuştur. Trabzon iki il ile birliktede "şehzadeler şehri" olarak anılır.
Yunan mitolojisinde Lycaon’un oğlu Trapezeus'un Arkadya'daki adaşına ismini verdiği bilindiğinden, Karadenizdeki Trabzon'un da bu mitolojik kahramandan adını aldığı ve kent adının Yunan toponomi geleneğinden kaynaklandığı düşünülmektedir.
Yüzyıllarca Trabzon Rum İmparatorluğu olarak varlığına devam eden Trabzon, 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet Han'ın komutasında ki ordu ile fetih edilir. Daha sonra Yavuz Sultan Selim'in valiliğine şahitlik etmiş bu tarihi şehir, Kanuni Sultan Süleyman'ın doğumuna ev sahipliği yapmıştır....

18 ilçesi bulunan Trabzon'u En büyük ilçesi ''Akçaabat'tan''  gezmeye  başlıyalım :]
AKÇABAAT
 Trabzon ilinin nüfusu ile en büyük ilçesi olan Akçaabat, köftesiyle ve horonuyla meşhurdur. İlçede 90'lı yılların sonuna kadar, tütün oldukça önemli bir yere sahipti. Yöre halkı tarafından Akçaabat, il içinde il olarak görülür. Akçaabat'ın futbol ''Akçaabat Sebatspor'' takımı Cumhuriyet'le yaşıt olup, Türk futbolunda 1. Lig'e çıkan ilk ilçe takımıdır.
Merkez 
Sahil ilçesi olan Akçaabat, aslen memlektim olur. Son 10 yılda hatrı sayılır bakımdan gelişim gösteren Akçaabat, mavi ve yeşil renklerin bütünleşmesi ile doğallık açısından ön plandadır. Köftesi ile meşhur olan Akçaabat, sahil kısmında bulunan bir çok restaurantı ile bu eşsiz lezzeti size bizzat yaşatır. Akçaabat sahilin aslında en meşhur kısmı, seyyar kasetçileridir :] Siz sahilde yürüyüş yaparken sahilin her bir köşesinden kemençe seslerini duymanız mümkündür.
Orta Mahalle 

Akçaabat' ın mahallelerinden biri olan Orta Mahallenin büyük bir bölümü 24.08.1988 tarihinde kentsel sit alanı olarak ilan edilmiştir. Orta Mahalle 19.yy Osmanlı konut mimarisinin tipik özelliklerini taşımaktadır. Sit alanı içerisindeki sokaklar oldukça dar ve diktir. Bu durum taşıt trafiğini güçleştirmektedir. 

son zamanlarda kentsel dönüşüm çerçevesinde restarasyona giren tarihi evler, cafe ve restaurant olarak hizmet vermeye başlamıştır.

St. Micheal Kilisesi, orta mahalle evlerinin en üstünde bulunan bu kilise, Komnenoslar zamanında yapıldığı sanılmaktadır. Selina Ballance’nin belirttiğine göre; Komnenos Manuel, Selçuklu ordusunu 30 Ağustos 1332’de yenmiş ve bu zaferi kutlamak amacıyla bu kiliseyi yaptırmıştır. Kilise Rumlar tarafından 1846 yılında onarılmıştır. Bu kilise ilk defa Hamilton tarafından tanıtılmıştır.

Seyrantepe
Trabzon'un eşsiz manzarasını batıdan doğuya doğru seyretme imkanı sunun Seyrantepe, içinde bulundurduğu tesisler ile hem manzarayı izleyip hem de Trabzona has lezzetleri tatmanıza olanak sağlıyor.

Tesis Değerlendirmesi
Mekan: ****
Lezzet: ****
Kalite: ***
Fiyat: *****

Akçaabat'ın en güzel yerleri sıralamaya kalksam bitmez. Merkez, Orta Mahalle ve Seyrantepe görülesi mekanlarıdır efenim :]

Bir Felaketten Doğan Doğal Güzellik: SERA GÖLÜ

Sera GölüTrabzon'un Akçaabat ilçesi sınırları içerisinde bulunan bir heyelan set gölüdür. Göl, Yıldızlı ve Derecik belediyelerinin arasında yer alan Derecik Vadisi'nde oluşmuştur. İsmini hudutları içerisinde olduğu Yıldızlı'nın eski adı olan Sera'dan almıştır. Göl, aşırı yağış sonucu 21 Şubat 1950 Salı günü Derecik Vadisi yamaçlarından kopan büyük kayaçların vadi tabanını tıkaması sonucu oluşmuştur. Kopan parçaların bazıları o kadar büyüktür ki, günümüzde dahi kopmaların yaşandığı bu bölgeler anlaşılabilmektedir. Bu kopmalar vadide derin uçurumların oluşmasına neden olmuştur ve kopmaların olduğu gün küçük çapta yerel bir deprem oluşmuştur. Göl on sekiz günde tam halini almış, yöre halkı bizzat bir gölün oluşumuna tanıklık etmiştir.Çöküntünün oluştuğu yamaçlar ve vadi tabanında ki askerler tarafından yapılan düzenlemeler uzunca bir süre sürmüştür.
İçinde şirin konaklama ve dinlenme tesisleri bulunan Sera Gölü, günü birlik geziler için uygun bi durak olacaktır. Yemeğinizi yeyip yahut çayınızı içtikten sonra gölün içindeki ufak deniz bisikletleri ile keyifli bir tur gerçekleştirebilirsiniz :]

Her Taşı Ayrı Bir Tarih; Ayasofya Kilisesi / Ayasofya Camii

Günümüzde müze ve camii olarak kullanılmakta olan Trabzon Ayasofya Kilisesi, Trabzon İmparatorluğu krallarından 1.Manuel Komnenos zamanında (1238-1263) inşa edilmiştir. İngiliz seyyah ve araştırmacı G.Finlay tarafından 1427 yılına tarihlenen çan kulesi kilisesinin batısında yer almaktadır. Kilisenin kuzeyinde bulunan üç apsisli şapel kalıntısı ise daha erken bir döneme ait olmalıdır.

Gerekli Restarasyonlar sonucu bu gün ki halini alan Ayasofya, tarihin her bir anına şiddetle taşıyor ziyaretçilerini. Ayasofyanın içinde bulunan cafe&restaurant gelen misafirlerini hoşnut etmeden asla bırakmıyor :]
Tesis Değerlendirmesi
Mekan: ***
Lezzet:****
Kalite: ***
Fiyat:***
Trabzon'un Giriş Kapısı; Tarihi Surlar
Geçmişi Rum İmparatorluğuna dayanan, Fatih Sultan Mehmet'in Trabzon'u Fetihinden sonra bir nevi şehrin gümrük kapısı olarak kullanılan Trabzon Surları, günümüzde bir kaç burcu ile ayakta kalmış olsada; üstünde dalgalanan dev bayrağımız ile hala Trabzon'un tarihi açısından en değerlisi sayılabilecek tarih kokan eserlerinden biridir.

Orta Hisar

Trabzon Surlarının iç kısmında kalan, her bir metre karesi tarih kokan, Trabzon'nun Büyük Şehir Belediyesi olmasından sonra Merkez ilçe olarak hayatına devam eden Orta Hisar, tam anlamı ile Trabzon'un orta kısmıdır. İçinde Kanuni Sultan Süleyman'ın doğdu evi barındıran Orta Hisar tarihi açıdan bir çok yapıya ev sahipliği yapmaktadır. Bunlardan en önemlilerinden biri tarihi Orta Hisar Camiidir.

Tarihi, Osmanlı İmparatorluğundan öncesine dayanan bu camii, yapı olarak 10 yy.da inşaa edilmişdir. 12,13 ve 14 yüzyıl da çeşitli eklemeler yapılmıştır. Rum İmparatorlarının taç giyme törenlerine ev sahipliği yaptığı sıralarda kilise olan bu camii, 1461'de Fatih Sultan Mehmet tarafından Fetih edildikten sonra camii haline getirilmiş ve Osmanlı mimasirinin en güzel örneklerine tanıklık etmektedir.

Trabzon Yeni Cuma Mahallesi'nin Göz Bebeği; Cephanelik
Dayım ve annemin çocukluğunda bahçesinde oyunlar oynadığı,içinden çeşitli mermiler bulup çıkardıkları Cephanelik, Trabzon yapıları içinde en çok dikkati çeken ve tartışılan bir yapıdır. Yapının Yıldız Sarayı albümlerindeki resminin altında H.1305 yılında yaptırıldığı yazılıdır. Kapısı üzerindeki II. Abdülhamit’in Tuğrası ve kitabe de bunu doğrular.Cephaneliğin 1887 tarihinde yaptırıldığı kesin olarak anlaşılmaktadır. 

Yaklaşık 25-40 m çapında iç içe dairevi iki bölümden oluşmaktadır. İç bölüm dört, dış bölüm ise üç katlıdır. İç ve dış yapılarda oval kemerli üçer adet pencere bulunmaktadır. Yüksek bir koruma duvarı içine alınmış olup, batı yakınında ise karakol hanesi vardı. 1916-1918 Rus işgali sırasında mühimmat deposu olarak kullanılmış ve 9 Temmuz 1919’ da bir patlamayla örtüsü yıkılmıştır.

Resimdeki hali, 2000'li yıllarda restore edildikten sonraki halidir. Şu an Cafe&Restaurant olarak hayatına devam eden cephanelik,yaz düğünleri için tercih edilen mekanlar arasındadır.

Tesis Değerlendirmesi
Mekan: *****
Lezzet:****
Kalite: ****
Fiyat:**
Trabzon'un Muhteşem Dörtlüsü; Kunduracılar Caddesi,Uzun Sokak,Maraş Caddesi Ve Tanjant Yolu
 Tam ortasından tarihi bir Rum Evinden İkiye Ayrılan Kunduracılar caddesi, Alt kısmı kuyumcular çarşısı üst kısmı kunduracılar caddesi olarak hayatında devam etmektedir. Trafiğe kapalı olması ve tarihi yapıları içinde bulundurması ile Trabzonluların yegane alış veriş merkezidir.


Kunduracılar Caddesini iki ayıran o Tarihi Rum evinden Düz devam ettiğimizde karşımıza çıkan Maraş Caddesi, Uzun Sokak'ın trafiğe kapatılmasından sonra epeyce canlanmış bulunmakta aslen bankacılar sokağı gibi görünsede, bir çok iş hanı,ticaret merkezi,cafe ve restaurantları ile Trabzona hayat veren caddelerden biridir. Trabzon'un ilk 5 yıldızlı oteli ''Zorlu Grand Otel'i '' içinde barındıran Maraş Caddesi, şehir içi ulaşımın göbeğidir.

Maraş Caddesi'nin bir üst sokağı olan Uzun Sokak, Yaklaşık 1 km uzunluğunda olup,içinde tüm ticari markaları barındıran Trabzonun Kalbidir. Nereye gitmek isterseniz isteyin mutlaka buradan geçeceksiniz:] Trafiğe kapatılmadan önce yürümenin neredeyse imkansız olduğu Uzun Sokak,şimdilerde sadece yaya trafiğine açık olması ile hayatı kolaylaştırmıştır :]

Ve bu dörtlünün son ayağı, Tanjant Yolu... Aslında Tanjant Yolu, şehir trafiğini rahatlatmak için yapılmış bir köprüydü. Lakin Uzun Sokak'ın trafiğe kapatılmasından sonra ulaşım için en çok tercih edilen yollardan biri olması nedeniyle ticari açıdan gelişmesine ön ayak oldu.Bir çok cafe,restaurant,mağaza ve iş yerlerini üzerinde barındıran Tanjant, son 10 yılda en çok gelişen yerlerden biri oldu.

Bir Tarihin Yaşadığı Yer; Kemeraltı Çarşısı

Trabzon Kemeraltı Çarşısı tarihi olarak da Trabzon şehrimizin tarihi ve en eski çarşısıdır.  Trabzon Kemeraltı Çarşısı adı kadarda bakırcıları ilede meşhurdur. Trabzon’un güzide bakırcı esnaflarının dükkanları ve tezgahları bu çarşının üzerindedir.
 Trabzon bakırı ve süs eşyalarını kemeraltı çarşısında bulabilir, kalaylatabilir ve kendi isteğinize göre şekillendire bilirsiniz. Trabzon Kemeraltı Çarşısında sadece bakırcılar değil bir çok esnaf tezgahıda yer almaktadır meşhur Bozkurtlar Simiti namı diyar Trabzon Simitiçarşının hemen başındadır.

Tarihi Kızlar Manastırı/Boztepe
Trabzon şehrinde birbirinden güzel ve sayıca fazla gezilecek yer görülecek tarihi yapılar mevcut Trabzon Kızlar Manastırı bunlardan bir tanesi. Tarihi yapı olarak çok eski ve geçmişi yıllar önceye dayanan bu yer şuanda restore edilerek halka açık hale getirme çalışmaları içerisinde.


Şehr-i Seyirin Keyfi; Boztepe
Bütün gün şehri gezip yorulduktan sonra keyifle dinlenebileceğiniz yerdir Boztepe. Trabzon Yazısının tam üstünde bulunan Boztepe,gerek manzarası gerekse içinde bulundurduğu tesisleri ile yorgunluğunuza iyi gelecek. 


Şehr-i seyir balkonlarında oturup bir de semaverde çay söylediniz mi deymeyin keyfinize :] Trabzonu doğudan batıya rahatlıkla izleyebileceğiniz bu tepe tam gezginler için.
Tesis Değerlendirmesi
Mekan: *****
Lezzet:***
Kalite: ***
Fiyat:****

Denizin En Doğal Hali; Ganita
Ganita nedir, ne anlama gelir? Ganita, Trabzon’un kent kültürüne 120 yıl boyunca etki etmiş bir alandır. Burada ‘alan’ı altı çok çizgili bir kelime olarak seçiyorum. Kültürü içine toplayarak adeta bir merkez vazifesi gören ve aynı anda içinde /merkezinde elediği, dokuduğu, tazelediği kültürü tekrar şehre yayan bir kültürhanedir Ganita. Öyleyse Ganita’nın ve dolayısıyla Trabzon’un kültür sorunlarına maddeci anlayışlar değil estetik ve entelektüel bakış açılarıyla el atılmalıdır. 

Ganita çay bahçesini özel kılan bir başka durum da yapısı. Ganita, Trabzon’un minyatürleştirilmiş halidir. Nasıl Trabzon, deniz kıyısından dağlara yükselen bir kent ise Ganita da denizin üzerine doğru yükselir. Masaların her birini bir ev ve oturanları da müşteri değil de şehir insanı olarak düşünürsek çok çarpıcı bir benzerlik görürüz. Bu somut yapılar ne kadar benzerse içinde taşıdığı manevî yapılar da o kadar aynı. Dahası, Trabzon genelinde nasıl bir kültürel değişimden (ki bence bu değişim pek de asil değil) söz edebilirsek Ganita’da da aynı değişimi görürüz. Trabzon’un kültürel yapısını keşfetmek isteyen Ganita’yı keşfederek bunu büyük ölçüde başarabilir. Çünkü Ganita da denizin üzerinde bir kaledir. Ganita da Trabzon’un kendisi gibi denizden dağa tırmanan bir yapıdır. Bu mekân üzerine şu da söylenmelidir ki bizler, ruhî edimlerimizi denizden alan insanlarız. Dalgaları inceleyelim. Sonra insanlarımızı inceleyelim; aynılık görürüz. Denize ne kadar yakınsak o kadar Trabzonluyuz. Ne kadar Trabzonluysak o kadar coşkun, sevgi dolu ve asiliz. Son yıllarda denizden koptuk, koparıldık. Belki de Ganita Trabzonlu kalabildiğimiz tek yer şu an. 
Ganita da keyifle birşeyler içip sohbet edip keyifle zaman geçirebilirsiniz. Ayrıca deniz dalglarının dağı oyarak oluşturduğu küçük alana kayıklar ile gidip yakından görebilirsiniz.....
Tesis Değerlendirmesi
Mekan: *****
Lezzet:***
Kalite: ***
Fiyat:*****

Trabzon'un gezilecek görülecek yerleri anlat anlat bitiremem.Benim için önemli olan. severek gittiğim,yeni yeni insanların duyduğu yerleri zevkle yazmak istedim. Umarım Beğenirsiniz :)

gelecek yazı: #Ankara

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder